Arkadaşlar biliyorum inanılmaz uzun olacak bu yazı fakat projesi ya da tez konusu olan öğrenciler için paylaşmak istedim.
Mürekkebin baskı eleğinin işli alanlarından bir sıyırıcı yardımıyla geçirilerek baskı
materyaline transfer yöntemine serigrafi baskı denir. Çerçeveye gerilmiş naylon veya polyester dokumanın üzerinde mürekkep geçecek ve mürekkep geçmeyecek yüzeylerden oluşturulan elek, baskı aracı olarak kullanılır. Baskı yüzeyinden mürekkep kauçuk bir lastik ile (rakle) geçirilir. Bu tip baskılara direk baskıda denmektedir. Serigrafi baskının en önemli tercih nedeni Tipo, Ofset, Tifdruck, Flexo gibi baskı teknikleriyle yapılamayan cam, porselen, tahta, metal, taş, kumaş gibi baskı materyallerine baskı yapabilme, ayrıca diğer baskı sistemleriylebaskısını gerçekleştiremediğimiz büyük boyutlardaki baskıları yapabilme özelliğidir.
Basit serigrafi düzeneklerinden başlayıp Yarı otomatik ve Tam otomatik serigrafi baskı makineleri bulunmaktadır. Makinelerin kalitesi arttıkça baskınında kalitesi artmaktadır. Ayrıca silindirik baskı makineleri de mevcuttur ve günümüzde direkt bilgisayardan kalıba görüntü aktarabilme olanağı doğmuştur.
ELEK DOKUMA ÇEŞİTLERİ
Serigrafi baskıda renklerin kayma yapmadan üst üste oturmasında etkili olabilecek en
önemli faktörlerden biriside elek dokumasının çeşitidir. baskıların bağlantı izi olmaksızın
yapılabilmesi için, çerçeve üzerine monte edilmiş, taşıyıcı ve boya geçirici gözenekli bir yüzey
kullanılır. Önceleri saç telinden daha sonraları doğal ipekten elde edilen bu yüzey, bugün doğal ve sentetik elyaflardan yapılmakta ve “gaze” yani elek bezi denmektedir. Serigrafide yapılacak
baskının niteliğine, basılacak yüzeyin yapısına, kullanılacak mürekkebin özelliğine, baskı sayısına göre elek dokuma seçimi çok önemlidir. Uluslararası standartlara göre serigrafi dokumaları, İpek dokumalar, Sentetik dokumalar ve Metal dokumalar için ayrı ayrı numaralandırılmıştır. Bu numaralar eleğin 1cm2 sindeki iplik sayısını gösterir. Ayrıca ipliğin niteliği ve kalitesi bazı harflerle simgelenmiştir. Bunlar S (small-ince), M (medium-orta kalınlık), T (thick- kalın), H (heavy Duty-çok kalın) Uluslar arası elek dokumaları standartları bu dört ayrı kalınlıktadır. Bu özelliklerin baskıya yansıması farklı sonuçlar verir. İplik kalınlıkları artıkça iplikler arası boşluklar yani mürekkep geçirecek alanlar azalır, buna karşın baskı üzerinde oluşan mürekkep film tabakası kalınlığı artar. Porselen gibi emici olmayan ve kaygan bir yüzeye baskı yapmak için kullanılacak olan elek yüksek numaralı olmalıdır ki eleğin gözeneklerinden geçecek olan mürekkep gerekenden çok olup porselen yüzeyde yayılmalara ve kusmalara sebep olmasın.
İPLİK ÇEŞİTLERİ SINIFLANDIRMASI
a) Naylon (Tek lifli)
b) Polyester (Tek lifli)
c) Polyester (Çok lifli)
d) Saf ipek (Çok lifli)
Tek lif : Tek parçadan oluşan ipliklerle dokunmuş gazelere verilen addır.En önemli
özellikleri arasında pürüssüz bir iplik yüzeyi, ve buna bağlı olarak mükemmel mürekkep aktarımı,
yüksek sürtünme dayanıklılığı baskılarda keskin kenarlar ve baskı sonrasında baskı eleğinin kolay
temizlenebilir olması gelir.
Çok lif : Bu tür ipliklerde ise bükülmüş bir çok iplikçiklerden oluşma söz konusudur.
Emülsiyon tabakasının uygulanışı bu tür dokumalarda mükemmel sonuç verirken, mürekkep
geçirgenliği ve baskı sonrası temizlik işlemlerinde istenilen sonucu almak zordur.
b) Polyester (Tek lifli)
c) Polyester (Çok lifli)
d) Saf ipek (Çok lifli)
Tek lif : Tek parçadan oluşan ipliklerle dokunmuş gazelere verilen addır.En önemli
özellikleri arasında pürüssüz bir iplik yüzeyi, ve buna bağlı olarak mükemmel mürekkep aktarımı,
yüksek sürtünme dayanıklılığı baskılarda keskin kenarlar ve baskı sonrasında baskı eleğinin kolay
temizlenebilir olması gelir.
Çok lif : Bu tür ipliklerde ise bükülmüş bir çok iplikçiklerden oluşma söz konusudur.
Emülsiyon tabakasının uygulanışı bu tür dokumalarda mükemmel sonuç verirken, mürekkep
geçirgenliği ve baskı sonrası temizlik işlemlerinde istenilen sonucu almak zordur.
Naylon Dokuma
Naylon dokuma çok sağlam olması nedeniyle en zor şartlarda bile kullanılmaktadır. Naylon,
kalıp yapımında bugün kullanılan 1. derece elyaf olup mekanik ve masa şablon baskısı için en
uygun gazedir. Tek tek naylon ipliklerden oluşmuşlardır.
Yüksek gerilebilme yeteneği vardır ve sürtünmeye karşı dirençlidir. Ayrıca kimyasal
maddelere karşı dayanıklıdır.İyi boya geçişi ve istenilen boya kalınlığını sağlayabilmesi, onu
problemli baskılarda aranılan dokuma yapar. Usulüne uygun gerilebilir, iyi poza tutar, esnekliği
nedeniyle, kalıbın baskı yüzeyine tam oturtulmadığı baskılarda iyi işe yarar. Her türlü işe elverişli
gazedir.
Naylon dokuma çok sağlam olması nedeniyle en zor şartlarda bile kullanılmaktadır. Naylon,
kalıp yapımında bugün kullanılan 1. derece elyaf olup mekanik ve masa şablon baskısı için en
uygun gazedir. Tek tek naylon ipliklerden oluşmuşlardır.
Yüksek gerilebilme yeteneği vardır ve sürtünmeye karşı dirençlidir. Ayrıca kimyasal
maddelere karşı dayanıklıdır.İyi boya geçişi ve istenilen boya kalınlığını sağlayabilmesi, onu
problemli baskılarda aranılan dokuma yapar. Usulüne uygun gerilebilir, iyi poza tutar, esnekliği
nedeniyle, kalıbın baskı yüzeyine tam oturtulmadığı baskılarda iyi işe yarar. Her türlü işe elverişli
gazedir.
Polyester Dokuma (tek lifli)
Monoflament özellikte olan polyester gaze, naylon gaze ile benzer karakteristik özellikler
gösterir, ancak gerilebilme oranı naylon dokumaya göre daha azdır.Ölçülerini iyi korur, özelikle
ıslakken hiç genleşmez.Asitlere karşı dayanıklıdırlar.Büyük ebatlı baskılara ve iyi poza tutması
gereken işlere en uygun dokumadır.
Monoflament özellikte olan polyester gaze, naylon gaze ile benzer karakteristik özellikler
gösterir, ancak gerilebilme oranı naylon dokumaya göre daha azdır.Ölçülerini iyi korur, özelikle
ıslakken hiç genleşmez.Asitlere karşı dayanıklıdırlar.Büyük ebatlı baskılara ve iyi poza tutması
gereken işlere en uygun dokumadır.
Polyester Dokuma (çok lifli)
Çok telli oluşu nedeni ile iplik kalınlığı düzensizdir. Sürtünmeye naylon ve tek telli poliyester
gazeden daha az dirençlidir. Pigment baskılara elverişsizdir. Az sayıda baskı alınacak kalıplara uygundur. İnce detaylı baskılar için elverişsizdir.
Çok telli oluşu nedeni ile iplik kalınlığı düzensizdir. Sürtünmeye naylon ve tek telli poliyester
gazeden daha az dirençlidir. Pigment baskılara elverişsizdir. Az sayıda baskı alınacak kalıplara uygundur. İnce detaylı baskılar için elverişsizdir.
Ezilerek İnceltilmiş Dokuma
Üzeri boyalı yüzeylere baskılarda ve emici olmayan yüzeylere baskılarda ideal dokuma çeşididir.
Standart dokumalarla aynı karakteristik vasıfları taşır. Fakat özel bir işlemle ezilerek iplikleri yassılaştırılmıştır. Bunun sonucu olarak son derece ince bir boya tabakası basar. Böylece boyanın yayılması, çamurlaşması önlenir. Özellikle otomatik makinelerde bu önemlidir. Kırmızı dokuma
Naylon ve Polyesterle aynı özellikleri taşır ancak ışık dağılmasını önlemek için kırmızıya
boyanmıştır. Naylon ve polyester dokumalar yapıları itibarı ile ışığı çok yansıtırlar. Dağılan ışık, ışık almaması gereken yerleri de etkileyerek buradaki emülsiyonun sertleşmesine ve dolayısıyla kalıpta istenmeyen tıkanmalara yol açarlar.Kırmızı dokuma beyaz ışığı yutar sadece kırmızıyı yansıtır. Kırmızı ışık emülsiyonu etkilemediği için ışık almaması gereken yerler korunmuş olur.Bunun sonucu olarak, net baskılar elde edilmiş olur..
DESENİN ŞABLONA GEÇİRİLMESİ
Serigrafi baskıda basılması istenen desenin elek üzerine geçirilmesi 3 değişik yolla
gerçekleşmektedir.
1. Foto Şablonlar
2. Elle Hazırlanan (manuel) Şablonlar
3. Endirekt Şablonlar
Foto Şablonlar
Elek üzerinde ışığa duyarlı fotoğrafik emülsiyonlar kullanılmak suretiyle yapılan çalışmaya
foto şablon denir. Pratik oluşu istenen tasarımı yüzde yüz uygulama olanağı vermesi nedeniyle serigrafide en yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Temel gereci çeşitli Foto emülsiyonlardır.
baskıda kullanılacak olan eleğin yüzeyini kaplayacak kadar emülsiyon küçük bir kaba alınır.
Bu emülsiyon 1/10 oranında hassaslaştırıcı katılır ve karıştırılarak 5-0 dakika bekletilir. Hazırlanan emülsiyon yeterince temizlenen yağsız, tozsuz kuru yüzeyli ve 60° - 70° eğimle tutulan eleğin dış yüzeyine kenar boyunca dökülür. Tercihen düzgün yüzeyli küçük bir plastik cetvelle veya özel hazırlanmış emülsiyon çekme makinesi ile bu emülsiyon tüm yüzeye aynı kalınlıkta olacak şekilde sıyrılır ve tozsuz loş bir ortamda yaklaşık 20 derecelik bir hava akımı altında elek kurumaya bırakılır.
Serigrafide foto şablonların oluşabilmesi için mutlaka önceden hazırlanmış pozitiflerin
bulunması gerekmektedir. Pozitifler eleğe alınması gereken ; yani basılması gereken resmin, şeklin, yazının yada fotoğrafın ışık geçiren bir yüzey üzerine hazırlanmasıdır. Bu yüzey asetat, cam, film, aydınger gibi maddeler olabilir. Pozlandırmaya hazır olan elekle pozitifi filmimizin emülsiyonları çakışacak şekilde pozlandırma cihazına konur ve vakumlama yaptırılır. Pozlandırma işlemine başlanır. Elek üzerindeki emülsiyonun ışık alan yerleri pozlandırma sırasında sabitleşir; ışık almayan yerler ise su ile yıkayarak yapılan banyo işlemi sırasında açılarak dökülür. Bu açılan ve dökülen yerler baskı sırasında mürekkebin geçeceği ve görüntünün oluşacağı yerlerdir.
Elle Hazırlanan Şablonlar herhangi bir fotografik işleme gerek kalmadan elek üzerine yapılan çalışmalara ellehazırlanan (manuel şablonlar) denir. Daha çok özgür çalışmalarda ve sanatsal uygulamalar da kullanılan bu yöntem, çalışanın kişisel becerilerine ve yaratıcı gücüne bağlı olmakla beraber kullanılabilecek teknikler
4 çeşittir.
1. Emülsiyon veya emülsiyon artıklar ile yapılan
2. Yağlı pastel, yağlı kalem gibi malzemelere yapılan
3. Arap zamkı eriğiyle yapılan
4. Çeşitli bant ve yapıştırıcılarla veya çıkartma kağıtları ile yapılan tekniklerdir
Endirekt Şablonlar
Serigrafi yoluyla basılıp çoğaltılması istenen bir şeklin, yazının eleğin üzerine taşımaya
uygun bir malzemeden hazırlanarak ( tasarlanıp, kesilerek, oyularak) eleğin üzerine yapıştırılması ile elde edilen bir çalışma şeklidir. Çıkartma kağıtları, çeşitli folye yapıştırıcılar, uygun kağıt türleri, plastik bantlar, ıslatılarak yada ısıtılarak yapıştırılan değişik malzemeler bu amaç için kullanılabilir.
Bu şablonların yapıştırma işlemi eleğin dış yüzeyine yapılmalı, basım sırasında kalınlık
yapmayacak şekilde ince malzeme kullanılmalıdır.
PORSELEN NEDİR?
Porselen, tümü killi topraktan yapılmış veya daha açık bir deyimle kil ihtiva eden
hammaddelerden üretilmiş ürünlerin oluşturduğu büyük seramik grubunun bir elemanıdır. Seramik
grubunun ilk ve en ilkel ürünü balçık, tuğla veya kerpiç tuğladır. Burada sözü edilen basit kaba seramiktir. Daha sonra ise üretim aşamaları sıralamasına göre sırasıyla toprak çanak çömlekler, majarko çinisi (elvan çinisi), fayans, taş eşya, taştan oyma kap, seramik gelmekte ve porselenle üretim grubu en üstün ve mükemmel formuna ulaşmış olmaktadır.
Porselenin diğer bir tarifini yapacak olursak bugün kaolin, kuartz feldspat ve beyaz pişen kil
harmanlarından imal edilen, sıvıları geçirmeyen yarı saydam, genel olarak beyaz renkte olan vitralaşmış seramik mamüllere porselen denmektedir. Porselen ilk olarak Çin’de üretilen bir seramik türüdür. Avrupa’ya Çin’den Marko Polo tarafından getirilen ilk porselen ürünler bir tür midyeye benzetilmiş ve bu midyenin adı olan “porcella” ürünün adını oluşturmuş ve daha sonraları porselen olmuştur. Porselen ürünlerin su emmeleri % 0,1 gibi çok düşük seviyelerde olması önemli özelliklerindendir. Çok çeşitli amaçlar için üretilen porselenin farklı özellikler arz eden değişik türleri bulunmaktadır.
SERİGRAFİK SERAMİK BOYALARI
Serigrafi baskılarında kullanılan serigrafik seramik boyaları, güç ve uzun araştırma ve
çalışmalardan sonra bugünkü şeklini alarak günümüzde yapılan kromo-dekal baskılarda başarıyla kullanılmaktadır. Bunlar % 80-85 oranında seramik boyası ile %15-20 oranında özel endüstriler tarafından hazırlanan organik yağlardan oluşur.
Serigrafik seramik boyaları, baskıya uygun bir kıvamda hazırlanmış olmalıdır. Şöyle ki;
boya elek gergi üzerine konulduğunda, basım için rakle çekilmeden gergi dokusunun altına kendi kendine geçmemelidir. Çok akışkan olan bir boya hamuru, dekorun netliğini bozan kötü baskılara neden olur. Yalnızca kıvamı doğrulukla belirlenen boyalarla yapılan baskılarda belirgin e kesin kontürlü dekorlar basılabilir. Bu özellikle çok ince ve ayrıntılı çizilerle çalışılmış özenli ve hassas dekorların basımında dikkat edilecek önemli bir noktadır. Ancak baskı boyalarının yoğunlukları, genellikle gergi malzemesinin cinsine bağlı olarak belirlenir. Serigrafik seramik boyaları, öbür baskı boyalarında olduğu gibi, metal kutular içinde kullanılmaya hazır mamul kıvamında ya dabaskı yapıldığında hazırlanmak üzere pudra halinde imal edilir ve satışa sürülür.
Gerekli kıvamın sağlanması ve pudra boyanın hazırlanması için özel vernikler yada yağlarla
(medium) birlikte alınarak kullanılır.
Bileşimlerinde kurşun silikatlı ergitici maddeler bulunan serigrafi boyaları sağlığa zararlı
olduğundan, kullanıldıkları yerlerde gerekli sağlık kurallarına özen gösterilmesi gerekir. Solunum yolları tarafından teneffüs edilmemesine, her kullanıştan sonra ellerin iyice yıkanmasına dikkat edilmelidir. 2 türlü serigrafik seramik boyası vardır.
Soğuk baskı boyaları
Bunlar hamur görünümünde olan boyalardır. Uçucu bir eritken ile bağlayıcı madde karışımı
özel bir yağ kullanılmasıyla hazırlanır. Genellikle tek renkli olan dekorların basımında kullanılırlar.
Birden fazla renkte basılacak dekorlar için, basılan her renkten sonra ikincisi basılmadan, önce ki boyanın kuruması beklenir.
Sıcak Baskı Boyaları
Basit olarak elektrikle ısıtılmış metal bir ekran – plak üstüne konulduğunda 65 – 70’de akışkan
hale geçen mumlu bir yağ ile karışık serigrafik seramik boyası çeşididir. Bu boyalar soğuk bir parçaya uygulandıklarında, aynı anda sertleşme özelliğini taşıdıkları için üstün bir kolaylık
sağlarlar. Çünkü bu şekilde kuruma için bekleme gerekmeksizin, istenen sayıda renk birbiri ardınca basılır. Bu da üstün bir verim ve süre bakımından kazanç sağlar. Bu nedenle, birden çok renkli baskılar söz konusu olduğunda öncelikle sıcak baskı boyaları kullanılması tercih edilir. Ancak, baskı işlemi büyük bir dikkat ve hassas çalışmayı gerektirdiği gibi üstünde boyaların ezildiği plak ısısının da sürekli aynı tutulması zorunludur.
SERİGRAFİ TEKNİĞİ İLE PORSELEN DEKORU
Dekoru taşıyan baskı eleklerinin yapımı tamamlandıktan sonra hemen baskıya geçilebilir.
Dekorun eleğin üzerine geçirme işlemi ve desenin hazırlanması daha önce işlediğimiz kısımlarda bulunmaktadır. Serigrafi ile porselen dekoru baskıları için uygun kıvamda hazırlanmış baskı boyaları ile iki türlü baskı yapılır.
Dolaysız Baskı
Önce sırlı seramik eşyanın dekorlama için gerekli temizliği yapılır. Sonra küçük sayıdaki
basımlar ile elle, büyük sayıdaki basımlar içinse özel serigrafi baskı makinelerinde, doğrudan parça üzerine baskı yapılır. Gelişigüzel boyut ve biçimdeki parçalara baskı yapamayan bu makinelerin önceden belirlenen ölçü ve biçimlere göre düzenlenen bir baskı mekaniği vardır.
El baskılarda saatte ancak birkaç düzine baskı yapabildiği halde örneğin; elle çalışan basit
bir makineden saatte 400 – 500, yarı otomatik bir makinede 400 – 800, tam otomatik döner makinelerde 2000 – 2500 baskıya kadar çıkılabilir. Silindirik formlarda da direkt elek baskı yapmak için özel baskı makineleri geliştirilmiştir.
Baskı işlemi yapılacak olan form, bilyeli yatak içinde dönen miller üzerinde hareket
halindedir. Elek baskı kasnağı Bu formun üzerine kaydedilmiştir. Elek form ile temas halinde olduğu için, baskı esnasında elek harekete geçince, alttaki objeyi beraberinde döndürür ve böylece objenin tüm yüzeyine baskı uygulanmış olur.
Dolaylı Baskı (Çıkartma Tekniği)
Küçük boyutlu ayrıntılı dekorların basımı ile büyük ve karmaşık biçimli parçaların
dekorlanmaları dolaysız baskı tarzında yapılamadığından, dolaylı baskı yöntemi kullanılır.
Bu nedenle, boya endüstrisinde özel olarak hazırlanan serigrafi boyalarıyla croma – serigrafi
çıkartmaları hazırlanır. Özel atölye ve fabrikalarda yapılarak kullanılmaya hazır durumda alınan bu
çıkartmalar, mamul eşya üzerine uygulanır.
Bu yöntemle çok renkli baskılar yapılabilir. Uygulanacak desen analiz edilerek, kaç renkli
baskı yapacağı saptanır. Her renk için ayrı ayrı film hazırlanır. Desenin cinsine göre elek dokuması saptanır ve pozlandırma işlemine geçilir. Pozlandırma işlemi bittikten sonra her bir renk için ayrı ayrı özel çıkartma kağıdına baskı yapılır. baskının maliyeti renk sayısına göre değişir. Çıkartma kağıdına serigrafi ve porselen boyaları ile yapılan baskı sona erdiğinde basılan bölge çıkartma lakı ile kaplanır. Lak tabakasının kalınlığı seramik boyasının kalınlığına bağlıdır. Amaç boyayı bir arada tutarak mamül üzerine transferini sağlamaktır.
Oldukça yaygın olarak kullanılan bir uygulamadır. Daha basit, kolay ve az yetenek isteyen
ve temiz bir işlemdir. Düz, yuvarlak, çukur yüzeylerde uygulanabilir. Uygulamanın yapılacağı
yüzey pürüzsüz ve düzgün olmalıdır. Aksi taktirde baskı net ve temiz olmaz.
Uygulama sırasında suda kaydırma yöntemi ile desen ürüne aktarılır. Aktarma işleminde,
boyanın altta, lakın üstte olmasına dikkat edilir. Deseni ürüne aktarma işlemi ise, basılı ve üzeri lakla kaplı olandesen, içi su dolu olan bir kabın içine atılır. Belli bir süre bekledikten sonra laklı desen ile kağıt birbirinden ayrılacak duruma gelir, daha sonra temizlenmiş porselen yüzeye desen kağıttan kaydırılarak geçirilir.
desen porselen ürünün üzerine yerleştirildikten sonra fil kulağı şeklinde de tabir edilen
çıkartma lastiği ile suyu alınır ve kurulama işlemi yapılır. Boya ile ürünün birbirine tam olarak teması sağlanır. Eğerdesen ile porselen yüzey arasında hava veya toz kalırsa pişirim sırasında boya dökülür, yada kaynar.
Cam, porselen, seramik ve emaye dekorasyonu işinin tamamlanması için dekal kullanımına
başvurmamak düşünülemez. Çok renkli ve çok tonlu baskılarda başka bir dekorasyon yöntemi mümkün değildir. Dekal kağıt üzerinden transfer demektir ve bir fayans projesidir. İmaj önce bir transfer malzemesi üzerine uygulanır, sonra başka bir obje üzerine transfer edilir.
PİŞİRİM
Serigrafi dekorlarında pişirim süreci dikkatle izlenmelidir. Bazen boyalarda tam bir
camsılaşma sağlanamaz, üstlerinde sayısız küçük oyuklar (krater) ve patlak kabarcıklar görülür.
Böylesi bir dekor hatası çeşitli nedenlerden ortaya çıkabilir. Medium, aranılan nitelikte olmayabilir.
Çoğu kez pişirim çok hızlı yürütülmüştür.
Alçak derecelerde buharlaşarak uçması gereken medium bileşimindeki reçineler uygun
fırınlanmadığında boyaya, dolayısıyla dekora zarar verir ve onu zedeler. Bu gibi sakıncanın
oluşumuna yol açmamak için fırın ısısı başlangıçta yavaş yavaş yükseltilir. Isının 350 – 450’ye kadar uygun aralıklarla ağır ağır yükselmesi, organik artıkların yanarak kaybolmasını sağlar.
Boyaların gereği gibi gelişmesini sağlamak için indirgeyici fırın atmosferinden sakınmalı,
tersine, bol oksijenli bir fırın atmosferi oluşmasını sağlamalıdır. Dekor pişirimlerde oksijen yetersizliği bazı renkleri tümüyle tahrip ve yok ederek dağıtıp bozar. Özellikle kırmızı, portakal rengi, sarı gibi renkler yeterli oksijenin sağlanmadığı havasız pişirimlerde kararır ve istenilen tonları oluşmaz.
ÇIKARTMA DEKORLARINDA GÖRÜLEN HATALAR
Boşluk
Pişirimden sonra dekorun bazı kesimlerinde boşluklar, eksiklikler görülür. Bu hata
genellikle çıkartmaların mamül üstüne kötü yapıştırılmaları, özellikle merdane ile sıkıştırma
işleminin gereği gibi yapılmaması sonucu ortaya çıkar. Boyanın altında kalan su ve hava
kabarcıkları, dekal parçasının sırlı seramik üstüne iyice yapışmasını önlediğinden pişme sırasında o
kesimler yanarak yerleri boş kalır. Eğer kromalar kirli, yağlı ve parmak izleri bulunan parçalar üstünde kullanılmışsa, dekorun bu kesimlerinde pişirimden sonra kesinlikle bazı boşluklar ortaya çıkar. Büzülme
Bunlar küçük ve düzensiz toplanmalardır. Dekorun pişiriminde boyalar kuruyup kavrularak
büzülür. Dekorun bütünlüğü içinde son derece çirkin görünümlü, ortaları boş yuvarlaklar belirir.
Kromalardakibüzülmeler genellikle baskı boyasının yanlış hazırlanmasından ve gereğinden kalın
kullanılmasından meydana gelebilir. Ayrıca iyice kurumaları beklenmeden, nemli olarak fırınlanan
ve hızlı ısıtılmış fırınlarda pişirilen kromalarda da bazı büzülmeler görülür.
Alınacak tüm tedbirlere karşın, yinede aynı hataların ortaya çıkma olasılığını önlemek için
kroma – dekal dekorların uygulandığı parçaların dekor pişirimleri yapılmadan önce, daha alçak
derecelerde bir yağsızlaştırma pişirimi yapılır. Ancak ondan sonra altın kaplama ve yaldız işleri
tamamlanarak, boyaların gereği gibi camlaşmaları sağlanmış olur. Altın yaldız ve erguvan
kırmızılarının istenildiği şekilde gelişmeleri için dekor pişirimi 800 derece civarında tamamlanır.
Üzeri boyalı yüzeylere baskılarda ve emici olmayan yüzeylere baskılarda ideal dokuma çeşididir.
Standart dokumalarla aynı karakteristik vasıfları taşır. Fakat özel bir işlemle ezilerek iplikleri yassılaştırılmıştır. Bunun sonucu olarak son derece ince bir boya tabakası basar. Böylece boyanın yayılması, çamurlaşması önlenir. Özellikle otomatik makinelerde bu önemlidir. Kırmızı dokuma
Naylon ve Polyesterle aynı özellikleri taşır ancak ışık dağılmasını önlemek için kırmızıya
boyanmıştır. Naylon ve polyester dokumalar yapıları itibarı ile ışığı çok yansıtırlar. Dağılan ışık, ışık almaması gereken yerleri de etkileyerek buradaki emülsiyonun sertleşmesine ve dolayısıyla kalıpta istenmeyen tıkanmalara yol açarlar.Kırmızı dokuma beyaz ışığı yutar sadece kırmızıyı yansıtır. Kırmızı ışık emülsiyonu etkilemediği için ışık almaması gereken yerler korunmuş olur.Bunun sonucu olarak, net baskılar elde edilmiş olur..
DESENİN ŞABLONA GEÇİRİLMESİ
Serigrafi baskıda basılması istenen desenin elek üzerine geçirilmesi 3 değişik yolla
gerçekleşmektedir.
1. Foto Şablonlar
2. Elle Hazırlanan (manuel) Şablonlar
3. Endirekt Şablonlar
Foto Şablonlar
Elek üzerinde ışığa duyarlı fotoğrafik emülsiyonlar kullanılmak suretiyle yapılan çalışmaya
foto şablon denir. Pratik oluşu istenen tasarımı yüzde yüz uygulama olanağı vermesi nedeniyle serigrafide en yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Temel gereci çeşitli Foto emülsiyonlardır.
baskıda kullanılacak olan eleğin yüzeyini kaplayacak kadar emülsiyon küçük bir kaba alınır.
Bu emülsiyon 1/10 oranında hassaslaştırıcı katılır ve karıştırılarak 5-0 dakika bekletilir. Hazırlanan emülsiyon yeterince temizlenen yağsız, tozsuz kuru yüzeyli ve 60° - 70° eğimle tutulan eleğin dış yüzeyine kenar boyunca dökülür. Tercihen düzgün yüzeyli küçük bir plastik cetvelle veya özel hazırlanmış emülsiyon çekme makinesi ile bu emülsiyon tüm yüzeye aynı kalınlıkta olacak şekilde sıyrılır ve tozsuz loş bir ortamda yaklaşık 20 derecelik bir hava akımı altında elek kurumaya bırakılır.
Serigrafide foto şablonların oluşabilmesi için mutlaka önceden hazırlanmış pozitiflerin
bulunması gerekmektedir. Pozitifler eleğe alınması gereken ; yani basılması gereken resmin, şeklin, yazının yada fotoğrafın ışık geçiren bir yüzey üzerine hazırlanmasıdır. Bu yüzey asetat, cam, film, aydınger gibi maddeler olabilir. Pozlandırmaya hazır olan elekle pozitifi filmimizin emülsiyonları çakışacak şekilde pozlandırma cihazına konur ve vakumlama yaptırılır. Pozlandırma işlemine başlanır. Elek üzerindeki emülsiyonun ışık alan yerleri pozlandırma sırasında sabitleşir; ışık almayan yerler ise su ile yıkayarak yapılan banyo işlemi sırasında açılarak dökülür. Bu açılan ve dökülen yerler baskı sırasında mürekkebin geçeceği ve görüntünün oluşacağı yerlerdir.
Elle Hazırlanan Şablonlar herhangi bir fotografik işleme gerek kalmadan elek üzerine yapılan çalışmalara ellehazırlanan (manuel şablonlar) denir. Daha çok özgür çalışmalarda ve sanatsal uygulamalar da kullanılan bu yöntem, çalışanın kişisel becerilerine ve yaratıcı gücüne bağlı olmakla beraber kullanılabilecek teknikler
4 çeşittir.
1. Emülsiyon veya emülsiyon artıklar ile yapılan
2. Yağlı pastel, yağlı kalem gibi malzemelere yapılan
3. Arap zamkı eriğiyle yapılan
4. Çeşitli bant ve yapıştırıcılarla veya çıkartma kağıtları ile yapılan tekniklerdir
Endirekt Şablonlar
Serigrafi yoluyla basılıp çoğaltılması istenen bir şeklin, yazının eleğin üzerine taşımaya
uygun bir malzemeden hazırlanarak ( tasarlanıp, kesilerek, oyularak) eleğin üzerine yapıştırılması ile elde edilen bir çalışma şeklidir. Çıkartma kağıtları, çeşitli folye yapıştırıcılar, uygun kağıt türleri, plastik bantlar, ıslatılarak yada ısıtılarak yapıştırılan değişik malzemeler bu amaç için kullanılabilir.
Bu şablonların yapıştırma işlemi eleğin dış yüzeyine yapılmalı, basım sırasında kalınlık
yapmayacak şekilde ince malzeme kullanılmalıdır.
PORSELEN NEDİR?
Porselen, tümü killi topraktan yapılmış veya daha açık bir deyimle kil ihtiva eden
hammaddelerden üretilmiş ürünlerin oluşturduğu büyük seramik grubunun bir elemanıdır. Seramik
grubunun ilk ve en ilkel ürünü balçık, tuğla veya kerpiç tuğladır. Burada sözü edilen basit kaba seramiktir. Daha sonra ise üretim aşamaları sıralamasına göre sırasıyla toprak çanak çömlekler, majarko çinisi (elvan çinisi), fayans, taş eşya, taştan oyma kap, seramik gelmekte ve porselenle üretim grubu en üstün ve mükemmel formuna ulaşmış olmaktadır.
Porselenin diğer bir tarifini yapacak olursak bugün kaolin, kuartz feldspat ve beyaz pişen kil
harmanlarından imal edilen, sıvıları geçirmeyen yarı saydam, genel olarak beyaz renkte olan vitralaşmış seramik mamüllere porselen denmektedir. Porselen ilk olarak Çin’de üretilen bir seramik türüdür. Avrupa’ya Çin’den Marko Polo tarafından getirilen ilk porselen ürünler bir tür midyeye benzetilmiş ve bu midyenin adı olan “porcella” ürünün adını oluşturmuş ve daha sonraları porselen olmuştur. Porselen ürünlerin su emmeleri % 0,1 gibi çok düşük seviyelerde olması önemli özelliklerindendir. Çok çeşitli amaçlar için üretilen porselenin farklı özellikler arz eden değişik türleri bulunmaktadır.
SERİGRAFİK SERAMİK BOYALARI
Serigrafi baskılarında kullanılan serigrafik seramik boyaları, güç ve uzun araştırma ve
çalışmalardan sonra bugünkü şeklini alarak günümüzde yapılan kromo-dekal baskılarda başarıyla kullanılmaktadır. Bunlar % 80-85 oranında seramik boyası ile %15-20 oranında özel endüstriler tarafından hazırlanan organik yağlardan oluşur.
Serigrafik seramik boyaları, baskıya uygun bir kıvamda hazırlanmış olmalıdır. Şöyle ki;
boya elek gergi üzerine konulduğunda, basım için rakle çekilmeden gergi dokusunun altına kendi kendine geçmemelidir. Çok akışkan olan bir boya hamuru, dekorun netliğini bozan kötü baskılara neden olur. Yalnızca kıvamı doğrulukla belirlenen boyalarla yapılan baskılarda belirgin e kesin kontürlü dekorlar basılabilir. Bu özellikle çok ince ve ayrıntılı çizilerle çalışılmış özenli ve hassas dekorların basımında dikkat edilecek önemli bir noktadır. Ancak baskı boyalarının yoğunlukları, genellikle gergi malzemesinin cinsine bağlı olarak belirlenir. Serigrafik seramik boyaları, öbür baskı boyalarında olduğu gibi, metal kutular içinde kullanılmaya hazır mamul kıvamında ya dabaskı yapıldığında hazırlanmak üzere pudra halinde imal edilir ve satışa sürülür.
Gerekli kıvamın sağlanması ve pudra boyanın hazırlanması için özel vernikler yada yağlarla
(medium) birlikte alınarak kullanılır.
Bileşimlerinde kurşun silikatlı ergitici maddeler bulunan serigrafi boyaları sağlığa zararlı
olduğundan, kullanıldıkları yerlerde gerekli sağlık kurallarına özen gösterilmesi gerekir. Solunum yolları tarafından teneffüs edilmemesine, her kullanıştan sonra ellerin iyice yıkanmasına dikkat edilmelidir. 2 türlü serigrafik seramik boyası vardır.
Soğuk baskı boyaları
Bunlar hamur görünümünde olan boyalardır. Uçucu bir eritken ile bağlayıcı madde karışımı
özel bir yağ kullanılmasıyla hazırlanır. Genellikle tek renkli olan dekorların basımında kullanılırlar.
Birden fazla renkte basılacak dekorlar için, basılan her renkten sonra ikincisi basılmadan, önce ki boyanın kuruması beklenir.
Sıcak Baskı Boyaları
Basit olarak elektrikle ısıtılmış metal bir ekran – plak üstüne konulduğunda 65 – 70’de akışkan
hale geçen mumlu bir yağ ile karışık serigrafik seramik boyası çeşididir. Bu boyalar soğuk bir parçaya uygulandıklarında, aynı anda sertleşme özelliğini taşıdıkları için üstün bir kolaylık
sağlarlar. Çünkü bu şekilde kuruma için bekleme gerekmeksizin, istenen sayıda renk birbiri ardınca basılır. Bu da üstün bir verim ve süre bakımından kazanç sağlar. Bu nedenle, birden çok renkli baskılar söz konusu olduğunda öncelikle sıcak baskı boyaları kullanılması tercih edilir. Ancak, baskı işlemi büyük bir dikkat ve hassas çalışmayı gerektirdiği gibi üstünde boyaların ezildiği plak ısısının da sürekli aynı tutulması zorunludur.
SERİGRAFİ TEKNİĞİ İLE PORSELEN DEKORU
Dekoru taşıyan baskı eleklerinin yapımı tamamlandıktan sonra hemen baskıya geçilebilir.
Dekorun eleğin üzerine geçirme işlemi ve desenin hazırlanması daha önce işlediğimiz kısımlarda bulunmaktadır. Serigrafi ile porselen dekoru baskıları için uygun kıvamda hazırlanmış baskı boyaları ile iki türlü baskı yapılır.
Dolaysız Baskı
Önce sırlı seramik eşyanın dekorlama için gerekli temizliği yapılır. Sonra küçük sayıdaki
basımlar ile elle, büyük sayıdaki basımlar içinse özel serigrafi baskı makinelerinde, doğrudan parça üzerine baskı yapılır. Gelişigüzel boyut ve biçimdeki parçalara baskı yapamayan bu makinelerin önceden belirlenen ölçü ve biçimlere göre düzenlenen bir baskı mekaniği vardır.
El baskılarda saatte ancak birkaç düzine baskı yapabildiği halde örneğin; elle çalışan basit
bir makineden saatte 400 – 500, yarı otomatik bir makinede 400 – 800, tam otomatik döner makinelerde 2000 – 2500 baskıya kadar çıkılabilir. Silindirik formlarda da direkt elek baskı yapmak için özel baskı makineleri geliştirilmiştir.
Baskı işlemi yapılacak olan form, bilyeli yatak içinde dönen miller üzerinde hareket
halindedir. Elek baskı kasnağı Bu formun üzerine kaydedilmiştir. Elek form ile temas halinde olduğu için, baskı esnasında elek harekete geçince, alttaki objeyi beraberinde döndürür ve böylece objenin tüm yüzeyine baskı uygulanmış olur.
Dolaylı Baskı (Çıkartma Tekniği)
Küçük boyutlu ayrıntılı dekorların basımı ile büyük ve karmaşık biçimli parçaların
dekorlanmaları dolaysız baskı tarzında yapılamadığından, dolaylı baskı yöntemi kullanılır.
Bu nedenle, boya endüstrisinde özel olarak hazırlanan serigrafi boyalarıyla croma – serigrafi
çıkartmaları hazırlanır. Özel atölye ve fabrikalarda yapılarak kullanılmaya hazır durumda alınan bu
çıkartmalar, mamul eşya üzerine uygulanır.
Bu yöntemle çok renkli baskılar yapılabilir. Uygulanacak desen analiz edilerek, kaç renkli
baskı yapacağı saptanır. Her renk için ayrı ayrı film hazırlanır. Desenin cinsine göre elek dokuması saptanır ve pozlandırma işlemine geçilir. Pozlandırma işlemi bittikten sonra her bir renk için ayrı ayrı özel çıkartma kağıdına baskı yapılır. baskının maliyeti renk sayısına göre değişir. Çıkartma kağıdına serigrafi ve porselen boyaları ile yapılan baskı sona erdiğinde basılan bölge çıkartma lakı ile kaplanır. Lak tabakasının kalınlığı seramik boyasının kalınlığına bağlıdır. Amaç boyayı bir arada tutarak mamül üzerine transferini sağlamaktır.
Oldukça yaygın olarak kullanılan bir uygulamadır. Daha basit, kolay ve az yetenek isteyen
ve temiz bir işlemdir. Düz, yuvarlak, çukur yüzeylerde uygulanabilir. Uygulamanın yapılacağı
yüzey pürüzsüz ve düzgün olmalıdır. Aksi taktirde baskı net ve temiz olmaz.
Uygulama sırasında suda kaydırma yöntemi ile desen ürüne aktarılır. Aktarma işleminde,
boyanın altta, lakın üstte olmasına dikkat edilir. Deseni ürüne aktarma işlemi ise, basılı ve üzeri lakla kaplı olandesen, içi su dolu olan bir kabın içine atılır. Belli bir süre bekledikten sonra laklı desen ile kağıt birbirinden ayrılacak duruma gelir, daha sonra temizlenmiş porselen yüzeye desen kağıttan kaydırılarak geçirilir.
desen porselen ürünün üzerine yerleştirildikten sonra fil kulağı şeklinde de tabir edilen
çıkartma lastiği ile suyu alınır ve kurulama işlemi yapılır. Boya ile ürünün birbirine tam olarak teması sağlanır. Eğerdesen ile porselen yüzey arasında hava veya toz kalırsa pişirim sırasında boya dökülür, yada kaynar.
Cam, porselen, seramik ve emaye dekorasyonu işinin tamamlanması için dekal kullanımına
başvurmamak düşünülemez. Çok renkli ve çok tonlu baskılarda başka bir dekorasyon yöntemi mümkün değildir. Dekal kağıt üzerinden transfer demektir ve bir fayans projesidir. İmaj önce bir transfer malzemesi üzerine uygulanır, sonra başka bir obje üzerine transfer edilir.
PİŞİRİM
Serigrafi dekorlarında pişirim süreci dikkatle izlenmelidir. Bazen boyalarda tam bir
camsılaşma sağlanamaz, üstlerinde sayısız küçük oyuklar (krater) ve patlak kabarcıklar görülür.
Böylesi bir dekor hatası çeşitli nedenlerden ortaya çıkabilir. Medium, aranılan nitelikte olmayabilir.
Çoğu kez pişirim çok hızlı yürütülmüştür.
Alçak derecelerde buharlaşarak uçması gereken medium bileşimindeki reçineler uygun
fırınlanmadığında boyaya, dolayısıyla dekora zarar verir ve onu zedeler. Bu gibi sakıncanın
oluşumuna yol açmamak için fırın ısısı başlangıçta yavaş yavaş yükseltilir. Isının 350 – 450’ye kadar uygun aralıklarla ağır ağır yükselmesi, organik artıkların yanarak kaybolmasını sağlar.
Boyaların gereği gibi gelişmesini sağlamak için indirgeyici fırın atmosferinden sakınmalı,
tersine, bol oksijenli bir fırın atmosferi oluşmasını sağlamalıdır. Dekor pişirimlerde oksijen yetersizliği bazı renkleri tümüyle tahrip ve yok ederek dağıtıp bozar. Özellikle kırmızı, portakal rengi, sarı gibi renkler yeterli oksijenin sağlanmadığı havasız pişirimlerde kararır ve istenilen tonları oluşmaz.
ÇIKARTMA DEKORLARINDA GÖRÜLEN HATALAR
Boşluk
Pişirimden sonra dekorun bazı kesimlerinde boşluklar, eksiklikler görülür. Bu hata
genellikle çıkartmaların mamül üstüne kötü yapıştırılmaları, özellikle merdane ile sıkıştırma
işleminin gereği gibi yapılmaması sonucu ortaya çıkar. Boyanın altında kalan su ve hava
kabarcıkları, dekal parçasının sırlı seramik üstüne iyice yapışmasını önlediğinden pişme sırasında o
kesimler yanarak yerleri boş kalır. Eğer kromalar kirli, yağlı ve parmak izleri bulunan parçalar üstünde kullanılmışsa, dekorun bu kesimlerinde pişirimden sonra kesinlikle bazı boşluklar ortaya çıkar. Büzülme
Bunlar küçük ve düzensiz toplanmalardır. Dekorun pişiriminde boyalar kuruyup kavrularak
büzülür. Dekorun bütünlüğü içinde son derece çirkin görünümlü, ortaları boş yuvarlaklar belirir.
Kromalardakibüzülmeler genellikle baskı boyasının yanlış hazırlanmasından ve gereğinden kalın
kullanılmasından meydana gelebilir. Ayrıca iyice kurumaları beklenmeden, nemli olarak fırınlanan
ve hızlı ısıtılmış fırınlarda pişirilen kromalarda da bazı büzülmeler görülür.
Alınacak tüm tedbirlere karşın, yinede aynı hataların ortaya çıkma olasılığını önlemek için
kroma – dekal dekorların uygulandığı parçaların dekor pişirimleri yapılmadan önce, daha alçak
derecelerde bir yağsızlaştırma pişirimi yapılır. Ancak ondan sonra altın kaplama ve yaldız işleri
tamamlanarak, boyaların gereği gibi camlaşmaları sağlanmış olur. Altın yaldız ve erguvan
kırmızılarının istenildiği şekilde gelişmeleri için dekor pişirimi 800 derece civarında tamamlanır.
Eğer daha iyi bir baskı elde etmek istiyorsanız.
Sarı ipek kullanmalısınız
Sarı ipek kullanmalısınız
Sonuç;
Sağdaki Sarı ipek
SERİGRAFİDE ŞABLONLAR GENİŞ BİLGİ
1. EMÜLSİYONLAR
1.1. Emülsiyon
Serigrafinin ipek, elek, şablon baskı gibi adları vardır. Çerçeveye gerilen ipek üzerine
mürekkep geçiren yerler ile geçirmeyen yerlerin oluşturulması işlemine şablon hazırlama
veya ipek baskı kalıbı hazırlama denir.
Bu hazırlık aşamasında kalıp üzerine sürülen maddeye emülsiyon denir. Emülsiyonu
ışığa duyarlı hale getirmek için kullanılan maddeye bikromat veya diazo tozu denir.
Serigrafide emülsiyon, şablon oluşturmak için kullanılır. Şablon ise baskı yapmak için
kullanılır. Serigrafi kalıbı üzerinde baskıyı gerçekleştiren yerler deliktir. Bu deliklerden
mürekkep aşağıya geçer ve baskıyı gerçekleştir.
Basılan yüzeyin düzgün olup olmaması, basılacak malzemenin cinsi gibi faktörler
kalıp üzerine nasıl bir emülsiyon kullanacağımızı belirler.
1.1.1. Özelliklerine Göre Emülsiyonlar
1.1.1.1. Solvente Dayanıklı Emülsiyonlar
Direkt metotla serigrafi baskı kalıbı hazırlamakta kullanılan, solvent esaslı
mürekkeplere dayanıklı, oldukça kısa poz süresi gerektiren, serigrafi emülsiyonlarıdır.
Solvente dayanaklı emülsiyonlar solvent esaslı mürekkeplere dayanıklılığı yüksek, keskin ve
ince detay alınabilen bir serigrafi emülsiyonudur.
Selülozik mürekkep baskılarında kullanılır. Selülozik tiner, geciktirici gibi
kimyasallara dayanıklıdır. Genelde kâğıt, plastik ve türleri üzerine baskılarda bu emülsiyon
çok yaygın olarak kullanılmaktadır.
Eğer serigrafi atölyesi durulmayacak biçimde kokuyorsa o atölyede solvent bazlı
mürekkep kullanılıyor demektir. Bu emülsiyonlar selülozik tiner ile temizlenir.
1.1.1.2. Suya Dayanıklı Emülsiyonlar
Daha çok tekstil baskılarında kullanılan emülsiyonlardır. Su bazlı mürekkeplerin
basılmasında şablon olarak kullanılır. Bu tür mürekkepler su ile temizlenir. Baskıda
kullanılan ipekler ucuzdur. Baskıya, daha dayanıklı olması için sertleştirici katılır. Bu
sertleştirici daha fazla sayıda baskı yapmasını sağlar. Fakat ipeğin temizlenmesi zordur.
1.1.1.3. Yüksek Mukavemetli Emülsiyonlar
Tekstil, seramik, metal, termoplastik ve UV mürekkepleri ile yapılan baskılar gibi tüm
serigrafik baskılarda kullanılabilen, yüksek mukavemetli, yeterli kalınlıkta sürüldüğünde
tırtılsız baskı verebilen bir serigrafi emülsiyonudur.
Özellikle metaller üzerine yapılan elektrokimyasal markalama şablonların yapımında
kullanılır.
Kullanıma hazır halde olup kutusundan yeteri kadar alınıp, gün ışığı almayan, az
ışıklandırılmış ortamda ipeğe sürülerek kurutulur. Yüksek mukavemetli emülsiyonlarda sarı
ipek tercih edilmelidir
1.1.2. Kalınlık ve Elastikiyetlerine Göre Emülsiyonlar
Basılacak işin cinsine göre emülsiyonlar değişmektedir. Bazı emülsiyonların daha
kalın sürülmesi gerekir. Çünkü daha fazla mürekkebin basılacak yüzey üzerine aktarılması
gerekir. Örnek olarak kaba kumaş üzerine yapılan baskılarda detay aranmaz. Gözeneklerin
dolması için daha fazla mürekkep gerekir. Serigrafide bu tür baskıları yapabilmek için kalın
ve daha az esnek emülsiyonlar kullanılır. Detay gerektiren bir işin baskısı için ise daha
elastiki ve ince emülsiyon kullanılır. Emülsiyon üreten firmalar genelde dört çeşit emülsiyon
üretmektedirler. Çeşitli olmasının nedeni her türlü iş için emülsiyon seçimini sağlamaktır.
Bazen çok fazla mürekkebin baskı yüzey üzerine geçmesi istenmektedir, Gofre baskı (basılı
yüzey üzerinde oluşan kabarıklık) gibi görünmesi istenmektedir. Bu tür baskılarda kalın
emülsiyon kullanılır. Fakat birden fazla kalıp üzerine sürülerek belli bir kalınlık
oluşturulduktan sonra pozlandırılır. Kalıp yüzeyi üzerinde kalın bir emülsiyon tabakası
oluşur. Mürekkep ragle (mürekkebi kalıp üzerinden baskı materyaline aktaran kauçuk
sıyırıcı) ile çekildiğinde çok fazla mürekkep geçer ve kalın bir mürekkep tabakası oluşturur.
Emülsiyonlar A;B;C;D gibi kategorilere ayrıldığı gibi renk olarak da bir birinden ayrılırlar
örneğin mor, mavi, yeşil gibi renklerle de bir birinden ayrılmaktadır. Her firma kendi serisini
belirlemek için bir sistem geliştirmiştir.
1.1.3. Hassaslaştırıcılarına Göre Emülsiyonlar
1.1.3.1. Krom Emülsiyonlar (Bikromatlı)
Bu emülsiyonlar piyasada en yaygın olarak kullanılan emülsiyonlardır. Firmaların
çıkarttığı çeşitli renkte emülsiyonlar vardır.
Mavi renkte olan emülsiyonla ayrıntılı baskılar yapılabilir. Solventlere ve darbelere
çok dayanıklıdır. Genel işler ve çok sayıda baskı için kullanılır.
Turuncu renkte olan krom emülsiyonları arasında en fazla detay veren bikromattır.
Pozlandırma sırasında güçlü ışık kaynağına ihtiyaç vardır.
Kırmızı renkli olan krom emülsiyonları detay verebilen güçlü ışık kaynağına ihtiyaç
duymayan krom emülsiyonlardır.
Bikromatlı emülsiyonun hazırlanma aşamaları:
* Basılacak çerçeveye yetecek kadar emülsiyon, hazırlama kabına konur.
* Emülsiyon içine firmanın belirlemiş olduğu oranda bikromat konur ( Genelde
1/10 veya 1/8 oranındadır).
* Bir çubuk yardımı ile karıştırılır. Karışım ışıkta bekletilmemeli üzerindeki
köpük gidinceye kadar karanlık bir yerde bekletilmelidir.
1.1.3.2. Diazolu Emülsiyonlar
Kalıp kurutma dolapları içinde hava sirkülasyonu (hareketi) olan dolaplardır. Bir adet
Bu emülsiyonlar şunlardır:
Son yıllarda yaygın olarak bilhassa tekstil sektöründe kullanılan bir hassaslaştırıcıdır.
Bikromattın Avrupa ülkelerinde yasaklanmasından sonra piyasada kullanılacağı
gözlenmektedir. Sarı renkte olup toz halindedir. Genellikle 1/10 oranında kullanılırlar, diazo
tozu şişenin dibinde az miktardadır. Orana göre su katılarak emülsiyon ile karıştırır.
1.2. Emülsiyon Sürmek (Şablon Hazırlamak)
1.2.1. Manuel Yöntemle Emülsiyon Sürerek Şablon Hazırlama
1.2.1.1. Ragle veya Cetvel Yardımı İle Emülsiyon Sürülmesi
* Tül gerilmiş çerçevenin yüzeyi, tozdan ve yağdan temizleyici ve yağ giderici
malzeme sürülerek temizlenir.
* Eleğin tamamına yetecek kadar emülsiyon, oranı kadar hassaslaştırıcı konularak
karıştırılır.
* Karışım 20–25 dakika bekletilir. Bekletilmesinin nedeni karıştırma esnasında
oluşan hava kabarcıklarını kaybolması içindir.
* Çerçeve temiz bir masanın üzerine konur. Burada dikkat edilecek konu ortamın
loş olmasıdır. Çünkü emülsiyon içine katılan hassaslaştırıcı sayesinde ışığa
duyarlı hale gelecektir.
* Karışım çerçevenin dış yüzeyinin alt kısmına yayarak dökülür. Kenarı düzgün
bir cetvel veya ragle yardımı ile emülsiyon aşağıdan yukarıya doğru belli bir
hızla çekilir.
* Emülsiyon ön yüze düzgün bir şekilde sürüldükten sonra arka tarafı çevrilir.
Arka kısma geçmiş olan emülsiyon aynı yöntemle çekilir. Her iki tarafa da
emülsiyon sürülmüş olur.
* Eğer bazı yerlerde homojen bir emülsiyon tabakası yoksa bir miktar emülsiyon
dökülerek önden ve arkadan tekrar çekilerek her tarafa eşit sürülmesi sağlanır.
* Emülsiyonu sürülmüş kalıp ışıkta bekletilmeden kurutulur ve pozlandırılır.
1.2.1.2. Emülsiyon Küreği ile Emülsiyon Sürülmesi
İçine emülsiyon konulması için haznesi olan emülsiyon sürmeye yarayan alete
emülsiyon küreği veya emülsiyon çekeceği denir.
Şekil 1.4: Çeşitli emülsiyon kürekleri
Şekil 1.5: Hazırlanan emülsiyonun kürek üzerine dışarıya taşmayacak şekilde dökülmesi
Şekil 1.6: Kürek üzerine dökülmüş olan emülsiyonun çerçeve kenarının alt kısmından başlayıp
sürülmesi
Ön yüzeyi tamamen sürüldükten sonra arka yüzeyine de emülsiyon sürülür
Kalıp yüzeye üzerinde boşluk kalmamalı sürülen emülsiyon homojen
(her tarafta eşit) olmalıdır.
Emülsiyonu sürülmüş kalıp toz almadan kuruması için kurutma dolabına konmalıdır.
* Kürek, cetvelle sürülmesinden daha kalın ve düzgün emülsiyon sürer.
1.2.2.Makine ile Emülsiyon Sürülmesi
1.2.3. Film Yapıştırarak Şablon Hazırlama
İnce film tabakası haline getirilmiş emülsiyon daha çok profesyonel atölyelerde
kullanılmaktadır. Film emülsiyonlar rulo halinde ve ışığa duyarlı olduğu için ışık geçirmeyen
ambalajlar içinde saklanır. Gerekli olduğu kadar kutu içinden alınarak diğer tarafı kutu
içinde muhafaza edilir. Detay gerektiren işlerde kullanılır. Bazen elek üzerinde yazı ve
resimler kırık görünür. Bu kırıkları film emülsiyonlar ortadan kaldırmaktadır. Görüntü çok
daha net ve çizgiler belirgin olur.
Direkt kalıp üzerine yapışanlar olduğu gibi ayrıca indirekt olan film emülsiyonlar da
vardır. Bunlar kalıp üzerine bikromatlı başka bir sıvı emülsiyon ile yapıştırılırlar. Direkt
film emülsiyonların da sıvı emülsiyonlar gibi solvent bazlı ve su bazlı olanları vardır.
Şekil1.12: İndirekt ve direkt film emülsiyonları
Film yapıştırılarak emülsiyon hazırlanması;
* Baskı ebadından biraz büyük bir parça film kesilir.
* Düz bir yüzey üzerine renkli tarafı üste gelecek şekilde konulur.
* Çerçeve nemlendirilir.
* Film baskı çerçevesinin üzerine yerleştirilir.
* Eleğin iç kısmından bir sıyırıcı yardımı ile emülsiyon çekilerek hava ve su
kabarcığı kalmaması sağlanır.
* Çerçeve bu durumda 5 dakika kadar bekletilir.
* Kurutma dolabına konur.
Önemli: Bu işlemler direk gün ışığı almayan az aydınlatılmış bir yerde yapılmalıdır.
1.2.4. Elle Hazırlanan Şablonlar
Herhangi bir fotografik işleme gerek kalmadan doğrudan elek üzerine çalışılan,
çizilen, kapatılan, yapıştırılan çalışmalara manuel şablonlar denir. Daha çok özgür
tasarımlarda, serbest motif ve doku elde etme çalışmalarında veya sanatsal uygulamalarda kullanılan bir yöntemdir.
Serigrafi baskı sanatsal ürünlerin yapılması için de kullanılır. Bu yöntemle kalıp altına
konulan bir film veya resim, hazırlanmış emülsiyonun fırça ile çerçeveye sürülmesi sonucu
şablon oluşturulur. Fırçayı kullanan kişi istediği gibi şekil oluşturabilir. Kişinin estetik
görüşü ve sanatsal yaklaşımı şablon üzerine yansıyacağı için özgün bir baskı olacaktır.
Burada dikkat edilecek konu mürekkep gelecek yerler değil diğer yerler
kapatılmalıdır. Yani bir çeşit negatif görüntü kalıp üzerinde oluşturulacaktır.
Şablonlar elle üç değişik şekilde hazırlanabilir.
1. Emülsiyonla serbest çalışma.
2. Yağlı pastel, yağlı kalemle çalışma.
3. Arap zamkı eriyiği ile çalışma.
1.3.Emülsiyon Kurutma
1.3.1.Elle Kurutma( Sıcak Hava Üfleyici Fön Yardımı İle)
* Emülsiyonu çekilmiş çerçevenin ışık görmeden temiz bir ortamda kurutulması
gerekmektedir.
* Elle kurutma sırasında mutlaka loş ve temiz ortamda kurutma işlemi
yapılmalıdır.
* Kurutma işlemi hava üfleyici fön çerçeveye 40–50’ cm den daha yakın
tutulmamalıdır. Kalıp sertleşip bozulabilir.
* Kurutma çok sıcak konumda olmamalıdır.
* Çerçeve ıslakken bir yere temas ettirilmemeli çünkü ıslak kalıp üzerindeki
emülsiyon çok çabuk zarar görür.
1.3.2. Makine Yardımı ile Kurutma
1.3.2.1. Kurutma Dolapları
hava motoru içeriye hava vermektedir. Bu hava akımı ile kalıplar kurumaktır. Hava delikleri
kalıpların konduğu rafların arasında ve dolabın iç duvarında küçük delikler halinde
sıralanmışlardır. Hava motorunun ön kısmında ısıtıcı vardır. Bu ısıtıcı dolap üzerindeki bir
termostat ile idare edilir.
Kalıpların kurutulması:
* Emülsiyon sürülmüş kalıplar el değmeden raflara konur.
* Sıcaklık ayarı yapılır. Yaklaşık 30–35 derece olmalıdır.
* Yaklaşık 15 dakika dolap içinde bekletilir.
* Kuruyan kalıp eğer hemen pozlandırılmayacaksa kapalı, ışık görmeyen bir
depoya kaldırılmalıdır.
2. KALIBIN POZLANMASI
2.1. Filmin Hazırlanması
Baskısı yapılmak istenen her şeyin bir örneğinin olması gerekir. Matbaacılık dilinde
bu örneğe orijinal denir. Orijinallerin kalıba aktarılması için film kullanılması gerekir.
Baskıya yönelik yapılan fotoğraf işlemlerine büyük oranda büyütme anlamına gelen
reprodüksiyon fotoğrafçılığı denir. Reprodüksiyon kelimesi kısaca REPRO olarak
adlandırılabilir. Her baskı tekniğinde olduğu gibi serigrafi baskısı için de film kullanılmaktadır. Bu filmler tire ve tramlı olarak ayrıldığı gibi ayrıca negatif ve pozitif
olarak da ayrılırlar. Tire orijinal denildiğinde üzerinde ton geçişi olmayan orijinallerdir. Örnek olarak rapido kalemi ile kâğıt üzerine yapılan orijinallere tire orijinal denilmektedir.
Belirgin özelliği renk tam renktir, ara renkleri yoktur. Filmde "iş" olan kısımlar, pozlandırmadan, "açma" ve "yedirme" banyolarından sonra çözülüp atılacağından, pozlandırma anında ışık geçirmemelidir. Bu nedenle, "iş" olan kısımlar tamamen ışığa karşı kapalı olmalıdır. Bunun yanı sıra " iş " olmayan kısımlar da cam gibi şeffaf olmalı ve ışığa hassas tabaka pozlandırma esnasında iyice sertleşmelidir. "iş" olmayan kısımlar ne kadar ışığı iyi geçirmeli ise "iş" olan kısımlar da o kadar iyi kapatmalıdır. Sadece, iyi hazırlanmış filmler, en iyi şekilde kalıba transfer edilir. Gerçekte de hiçbir kopya tekniği yoktur ki, kötü hazırlanmış filmlerden, en iyi neticeyi alsın. Kopya edilecek filmleri negatif ve pozitif olarak sınıflandırabiliriz. Bunlar fotoğraf yoluyla, çizim veya basılmış olarak elimize gelir.
Şayet hatalara meydan verilmek istenmiyorsa, genellikle bütün filmlerde şart koşulacak durumlar şunlardır:
* Film ise mat olan yani pozlandırılmış gümüş tabakanın olması.
* Çizim ise çizilen kısmın kopya tabakası ile kontak halde olması.
Hatalar, parçalanan ışık ışınları tarafından meydana gelir ve bu hatalar en iyi ışık
kaynağında dahi olur. Bu parçalanan ışık ışınları gölgelere sebebiyet verir. Bu gölgeler,
Negatif kopyada, çizimi veya resmi daha dolgun ve koyu gösterir. Pozitif kopyada ise iş
kısımları daha sivrileşir ve aydınlanır yani grileşir. Bu nedenle, çok ince "çizim" ve "tramlı"
işlerde bilhassa arzu edilmeyen ton farkları meydana gelir. Bu ton farklarının derecesi filmin
kalınlığına, astrolon ve diğer çeşitlerine, Plâka üzerindeki emayenin kalınlığına bağlıdır.
Film ile emülsiyon arasındaki taşıyıcı (astrolon ve emülsiyon) ne kadar ince olursa, o kadar
az hata olur. Şayet, filmle (mat olan kısım) ince sürülmüş emülsiyon üst üste getirilirse en
iyi pozlandırma işlemi yapılmış olur.
2.1. Film Türleri
2.1.1. Negatif Filmler
Film üzerinde orijinalde görülen siyah alanlar negatif filmlerde tam tersi, şeffaftır.
Bunun için negatif film denilmektedir. Bazı durumlarda negatif filmlerde serigrafi baskıda
kullanılmaktadır. Negatif filmler genellikle "direkt" veya "kontak" kopya yoluyla elde edilen
"fotoğraf plâkaları" ve "filmler" den ibarettir. Elle yapılan negatiflere çok az rastlanır. Zira
bu çeşit negatifler yerine, pozitifleri tercih edilmelidir
Tramlı negatifler: Bu filmler direkt olarak reprodüksiyon da agrandizör kullanılarak
tramlanır.
2.1.2. Pozitif Filmler
Orijinaldeki siyah olan yerler film üzerinde tam siyah, beyaz olan yerler ise tam şeffaf
olan filmlerdir. Pozitif filmlerden "iş" olan kısımların çok iyi şekilde kapalı, diğer kısımların
da tamamen cam gibi şeffaf olması istenir. Pozitif kopya için daima pozitif filmler kullanılır.
Tramlı Pozitifler: Bu filmler kopya için gerekli olan keskin sınırlı ve iyi kapatılmış noktalara
sahip olan filmlerdir. Bunun yanı sıra noktaları iyi kapatılmamış filmler de vardır. Bu çeşit
filmleri mikroskop ile incelediğimizde noktalar kalemle yapılmış gibidir.
2.1.3. Filmde Bulunması Gereken Özellikler
* Siyah kısımlar gerekli yoğunlukta olmalı (çok kuvvetli bir ışığı geçirmeyecek
ölçüde) olmalı.
* Filmin saydam kısımları tam bir cam berraklığında olmalı.
* Orijinaldeki çizgi ve zeminler aynı ölçülerde kalmalı ve çok net olmalı.
Orijinaldeki koyu çizgiler film negatif olduğu için saydamdır.
* Rutubetli ve tozlu ortamlarda hazırlanmış filmler siyah zemin içinde küçük
beyaz lekeler oluşur. Bu durum önlenmeli veya film kullanılmamalıdır.
* Film üzerinde el izi veya toz bulunmamalıdır. Eller yağlı olduğu için film
yağlanır bu kısımlarda ışık geçirgenliği azalabilir.
2.1.4. Film Uygulamaları
2.1.4.1. Elle Kesim Filmler
Plastik saydam bir tabaka üzerine geçici olarak tutkallanmış bir filmdir. Film sert ve
düz bir yüzey üzerine konulur. İstenilen şekilde maket bıçağı yardımı ile kesilir. Oyulan
kısımlar sıyrılarak hazırlanan film kalıbın dış tarafına yapıştırılır, kurutulur. Taşıyıcı plastik
tabaka sıyrılarak çıkartılır. Kalıp üzerinde, maket bıçağı ile kesip şekil verdiğimiz kısım
kalır. Bu kısım ışık geçirmez. Işık geçirmediği için de film olarak kullanılabilir.
Dikkat edilmesi gereken kısım, taşıyıcı folyo kesim sırasında zarar görmemelidir. Aksi
takdirde taşıyıcı folyonun ayrılması zor olur. Basit baskı denemeleri için veya tire renkli
işlerde kullanılabilir.
2.1.4.2.Ütüyle Yapışan Filmler
Doğal ipeklerle kullanılan film sıcak pres yardımı ile yapışır. Film düz bir yüzey
üzerinde kesilmelidir. Düz ve temiz bir zemine film yayılır, kalıp üzerine konulur. İçine bir
kâğıt parçası serilir, bir ütü yardımı ile kâğıt üzerinde ütü dolaştırılır. Filmin kalıp üzerine
yapışması sağlanır. Soğuduktan sonra taşıyıcı tabaka çıkartılır.
Bu tür uygulamalar sanatsal açıdan serigrafi tekniğini kullanan kişiler veya
işletmelerde daha fazla kullanılmaktadır. Profesyonel atölyelerde bu tür filmler
uygulanmamaktadır. Uygulansa bile çok nadirdir.
2.2. Pozlandırma
2.2.1. Pozlandırma Şaseleri
2.2.1.1. Işık Kaynağına Göre Pozlandırma Şaseleri
Pozlandırma şaseleri (poz kutusu): Serigrafi atölyelerinde ışığa duyarlı hale getirilen
kalıplar negatif veya pozitif film kullanılarak pozlandırma masalarında ışığa tutularak
pozlandırılırlar. Poz veren bu kutulara pozlandırma şasesi veya poz kutusu denir.
Pozlandırma şaseleri üstten, alttan ve yandan pozlandırmalı makinelerdir.
Alttan pozlamalarda ışık kaynağı altta, üstten pozlamalarda ışık kaynağı üsttedir.
Ayrıca çok büyük kalıpların pozlandırılabilmesi için stüdyo cinsi yandan ışıklandırma yapan
makineler de vardır. Bu makineler çok büyük kalıpların pozlandırılmasında kullanılır. Örnek
olarak 150x200 cm olan kalıplar gibi.
Alttan Pozlandırmalı Makineler
Teknik özellikleri:
* Bilgisayar kontrollü 9 kanallı programlama
* Çabuk vakum yapmak için tek parça lastik ve kuru vakum pompası
* Kolay açılır - kapanır gazlı amortisörlü kapak
* Ayarlanabilir ışık gücü
* Metal halojen lambaların dışarıya verdiği kötü etkileri engelleyen metal kontrüksiyon
* Kristal Cam
* Işık gücü 5000 watt metal halojen lamba
Yandan Işık Veren Makine (Stüdyo Tipi)
Teknik özellikleri:
* Dik pozlama şaseleri çok büyük çerçeve boyutlarına rağmen tek bir kişi
tarafından kolaylıkla kullanılabilen ve yerden tasarruf sağlayan yenilikçi
sistemlerdir.
* Işık gücü fazladır (8000W – 5000W UV.metal halojen lamba kullanmaktadır).
* Daha büyük kalıplar çekebilir.
4000 X 2500 mm , 3050 X 2000 cm ,
2500 X 1800 cm kalıpları çekebilme özelliği vardır.
2.2.1.2. Işık Cinsine Göre Pozlandırma Şaseleri
* Akkor flamanlı lambalar: Evimizde kullandığımız lambalardır. Çok ince
tungsten telinin (flaman) elektrik akımı ile kızıp akkor hale gelmesi sonucunda
çıkarmış olduğu ışıktır. Bazı lambaların içi beyaza boyanmıştır, bu lambalara
da opal (süt beyazı) denilmektedir
* Flüoresan lambalar: Çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Beyaz boya ile
kaplanmış cam tüp içinde cıva buharı, elektrik akımının meydana getirdiği ışık
oluşturan lambaya denir. Ayrıca gün ışığı renginde olanlarda vardır.
* Ültraviyole lambalar: Mor ışık veren bu lambalar fotopolimer kalıpların
pozlandırılması için kullanılır flüoresan lamba biçiminde veya tüp biçiminde
yapılırlar. Metal halojen lamba olarak ta adlandırılırlar. Bu ışık kaynağı göze
zararlı olduğu için yukarıdan ve yandan poz veren ışıklı masalarda koruma
perdesi vardır.
* Halojen lambalar (İyot kuarzt lamba):Bu lambalarda yüksek ısıya dayanıklı
kuarzt cam tüpleri kullanılmıştır. Cam tüp içinde tungsten telinin elektrik akımı
ile akkor haline gelmesi ışığı meydana getirmektedir. 500–1000 t gücü vardır.
2.2.2. Kalıbın Pozlandırılması
Pozlandırma sürelerini tespit edebilmek için kullanılan lamba özelliklerini,
pozlandırma mesafesini ve kullanılan emülsiyonun özelliklerini bilmeniz gerekir. İdeal poz
süresi bulabilmek için testler yapılması gerekmektedir.
Pozlama süresinin uzunluğu ışık kaynağına, emülsiyonun kalınlığına, ipeğin
numarasına, pozitif filmin arka bölümünün transparanlığına bağlıdır.
Kalıp pozlandırırken en yüksek kalıp performansı için doğru pozlama çok önemlidir.
Yetersiz pozlama zayıf kalıba ve düşük dayanıklılığa neden olacaktır.
* Pozlandırma şasesinin üst camı ispirtolu veya astrolon temizleyicisi ile
temizlenir. Filmin cam üzerine konulur. Kenarları şeffaf bant ile cam sabitlenir.
* Pozlandırılacak kalıp filmin üzerine ortalayacak biçimde konur.
* Kalıp ve film ortalandıktan sonra pozlandırma şasesinin kapağı kapatılır.
Kapak kilidi kilitlenir ve vakum düğmesine basılır.
* Kalıp için daha önceden belirlenmiş olan poz süresi belli ise pozlandırma
makinesini düğmesine basılarak poz verilir.
3. BANYO VE RÖTUŞ
3.1. Kalıbın Yıkanması
Pozlandırılması bitmiş kalıp küvete konularak kalıbın açılması sağlanır.
Kalıp açılması: Emülsiyon özelliğinden dolayı poz gören yerlerdeki emülsiyonlar
tamamen sertleşmektedir. Poz görmeyen yerler yani film üzerindeki siyah olan yerlerden ışık
aşağıya geçmez. Kalıbın bu kısımları ışık görmez. Işık görmeyen yerler ise yumuşak kalır.
Yıkama sırasında yumuşak yerlerdeki emülsiyon su tutulduğunda çıkar.
3.1.1.Tazyiksiz Suyla Yıkama
Bu yöntemde poz görmüş kalıp küvete konularak horum ile su tutulur. Tutulan su
sayesinde kalıbın açılması sağlanır.
3.1.2. Tazyikli Suyla Yıkama
Poz görmüş kalıp küvete konur. Tazyikli su sıkma aleti ile tazyikli su sıkılarak kalıp
açılır. Burada dikkat edilecek konu kalıbın iyi poz görmüş olmasıdır. Aksi takdirde kalıp
üzerindeki emülsiyonu çıkartır.
3.1.3. Işıklı Dikey Küvette Yıkama
Burada arka planda flüoresan ışıklandırma vardır. Bu ışıklandırma kalıp üzerindeki iş
olan yerlerdeki emülsiyonun açılıp açılmadığını kolay görmeye yarar. Genellikle profesyonel
atölyelerde bulunur. İşi kolaylaştırır.
3.2. Kalıbın Kurutulması
3.2.1. El ile kurutma
Fön makinesi 30 – 40 cm uzaklıktan tutularak şablonun kuruması sağlanır.
Emülsiyonlu kalıp kurutmadan farkı, bu işlemin ışıklı ortamda yapılabilmesidir. Çünkü
kalıp pozlanmış ve açma işlemi yapılmıştır, artık kalıbın ışıkta bozulması söz konusu
değildir.
3.2.2. Kurutma Dolabında Kurutma
Yıkanmış kalıp çabuk kuruması için kurutma dolabına dik olarak konmalıdır. 15 ile 20
dakika 30 – 40 derecede tutulması gerekir.
Kalıbın kuruyup kurumadığını anlayabilmek için kalıbın kenarına dokunulur. Kalıp
eğer kurumadı ise biraz daha bekletilir. Kalıbın kuruyup kurumadığı dokunmadan da
anlaşılabilir. Kalıp ışığa doğru yatay olarak tutulur. Kalıp parlaksa kurumamış demektir.
Kalıp matsa kurumuş demektir.
3.2.3 Makine ile Kurutma
3.3. Şablon Kontrolü ve Rötuş
3.3.1. Görüntü Kontrolü
Kurutulmuş kalıp düzgün poz görmüş mü, emülsiyonlar istenilen biçimde açılmış mı
görüntü orijinaldeki gibi mi diye gözle kontrol edilir. Eğer gözle bakıldığında şüphe edilen
bir durum varsa lüp (büyüteç) yardımı ile daha detaylı olarak bakılır. Eğer emülsiyonda bir
hata görülmüşse kalıp yeniden bütün yapılan işlemler tekrar edilir. Kalıp emülsiyondan
temizlenir, emülsiyon sürülür, kurutulur, pozlandırılır, açılır, tekrar kurutulur. Bu işlemleri
tekrar yapılmaması için de yapılan her aşama titizlikle yapılmalı ve hata yapmamalıdır.
3.3.2. Rötuş
Kalıbın iş olmayan yani görüntü olmayan yerlerinde veya kenarında istenmeyen
emülsiyon açıkları varsa bu hata rötuş işlemi ile giderilebilir. Rötuş işlemleri kesinlikle iş
olan yerlere yapılmamalıdır. Aksi takdirde bu kısımlar emülsiyon ile kapanacağı için baskı
sırasında çıkmayacaktır.
3.3.2.1. Fırça ile Rötuş Yapmak
Kalıp üzerinde oluşan hatalar eğer işin içinde değil, dışında bir yerde ise fırça ile
müdahale etme şansımız vardır. Kalıba sürdüğümüz emülsiyon bir fırça yardımı ile
kapatılmak istenilen yerlere dikkatli bir şekilde sürülür. Sürme işlemi bittikten sonra kalıp
kurutulmaya bırakılır. Kurutmadan sonra gün ışığında veya pozlandırma makinesinde
pozlanması sağlanır. Amaç sürülen emülsiyonunda sertleşmesidir.
3.3.2.2. Ispatula ile Rötuş Yapmak
Kalıp kenarlarındaki iş olmayan yerlerin emülsiyon ile kapatılması gerekmektedir. Bu
yerler ıspatula ile emülsiyon alınarak kenarlara sürülür. Kalıp kurutulur ve pozlandırılır.
3.3.3. Sızdırmazlık
Baskı sırasında kullanılan mürekkebin çerçeve kenarından aşağıya iş olan yere
geçmesini önlemek için veya ipek ile çerçeve arasına mürekkebin girmesini önlemek için bu
bölgenin kapatılması veya sızdırmazlık sağlanmalıdır.
3.3.3.1. Bantlama Yöntemi ile Sızdırmazlık
Sızdırmazlık sağlamak için ambalaj bandı çerçeve iç kenarına düzgün bir biçimde
yapıştırılır. Bu işlem mürekkebin çerçeve arasına girmesini önler ve kalıbın mürekkepten
temizlenmesini kolaylaştırır.
3.3.3.2. Vernikleme Yöntemi ile Sızdırmazlık
Amaç burada da aynıdır. Mürekkebin kalıp kenarına girmesini önlemektir. Kullanılan
malzeme verniktir. Vernik ıspatula veya ragle yardımı ile kalıbın iş olmayan yerlerine ve
kenarlarına sürülür. Vernikle yapılan sızdırmazlıkta baskı bitiminde verniğin kalıp üzerinden
temizlenmesi zordur. Eğer kalıp ipeği bir sefer kullanılacaksa bu yöntem tercih edilmelidir.
Kalıp kenarına çok büyük bir mukavemet sağladığı için baskı adeti fazladır.Kalıba mukavemet verir.
Kalıp kenarına çok büyük bir mukavemet sağladığı için baskı adeti fazladır.Kalıba mukavemet verir.
3.3.4. Şablon Yapımında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözümleri
Sorun: İmaj ortaya hiç çıkmıyor,
Çözüm:
· Kaza ile ışığa maruz kalma: Emülsiyonun ve emülsiyon çekilmiş kalıbın her
hangi bir ışık kaynağına veya gün ışığına maruz kalmadığını kontrol edin.
· Kalıp yüksek ısıda kurutuldu: Kalıbı eşit ısıda 40o
C altında kurutun. Sıcak
noktalardan kaçının.
· Hassaslaştırılmış emülsiyonun veya emülsiyon çekilmiş kalıbın maksimum
depolama ömrü geçmiş olabilir.
· Pozitif filmin örtücülüğünü kontrol edin.
Sorun: Sadece imajın bir bölümü ortaya çıkıyor.
Çözüm:
· Kalıp üzerinde eşit olmayan emülsiyon katı: Kalıbın gerginliğine ve
emülsiyonun çekme küreğinin hasar görmüş olmamasına dikkat edin.
· Pozitifler farklı şeffaflıktaki filmlerden oluşmakta: İmaj alanı için aynı film tipi
kullanın.
· İmajın detay anlarında uygulanan pozlama süresi çok yüksek: Renkli ipek
kullanın veya pozlama süresini azaltın.
· Eşit olmayan temas: Film ve kalıp arasındaki temas için vakum çerçevesini
kontrol edin.
Sorun: Kalıbın belirgin açık alanları baskı yapmıyor.
Çözüm:
· Yetersiz yıkama: Kalıptaki fazla suyu kaldırın.
Sorun: İmajda yüksek testere ağzı biçimi var.
Çözüm:
· Kalıp yüksek su basıncına maruz kalmış: Kalıbı önce ıslatın ve hafif sprey
kullanın.
· Işık kırılması: Renkli ipek kullanın.
· Yetersiz temas: Film ve kalıp arasında eşit temas olduğuna dikkat edin,.
· İpeğe yetersiz emülsiyon çekilmesi: Emülsiyon çekilmesine dikkat edin
· Yetersiz pozlama: Poz süresini artırın.
Sorun: Hava kabarcığı lekeler.
Çözüm:
· Kalıp yanlış hazırlanmış: Tavsiye edilen hazırlama kimyasalını kullanarak
yağlardan arındırın.
· Çekilmiş emülsiyon üzerinde leke: Emülsiyon çekme küreğinin ucunun temiz
olmasına dikkat edin. Küreğin ağzının düzgün olduğuna emin olun.
· Çevresel kirlenme: İş alanının temiz olduğuna emin olun ve toz kirlenmesini en
aza indirin.
Sorun: Kalıpta deliklerin olması
Çözüm:
· Pozlama sırasında camın veya filmin kirli olması: Pozlandırma şasesinin camını
temizleyin.
· Hızlı emülsiyon çekme: İpek gözeneklerinin hava yapmadan dolmasına imkân
vermek için emülsiyonu daha yavaş çekin.
· Yetersiz pozlama: Zayıf kalıptan kaçınmak için pozlama süresini artırın.
4 yorum:
İpek hanım vediğiniz bilgiler çok önemli.Bİr atölye açmak istıyorum sizden bilgi alabılmem mumkun mu.Pozlama konusunda bilgi almak istiyorum.ilginiz için teşekürler.
u.sogut@hotmail.com
ipek hnm hayırlı akşamlar ben seligrafi de çalışan bir elemanım bu gün emülsüyon çektim kalıp herşey tamamdı baskı yada girdim baskı sonunda kalıbı temizlerken kalıbın alt kısmını geçiktirici ile sildim kalıp açıldı bunun nedeni ne olabilir cevabınızı bekliyorum iyi akşamlar
sen26ben34@hotmail.com
kullandığın emülsiyon iki karışımlı ise iyi karışmamış olabilir bizde böyle durumlarla karşılaşıyoruz.
Yada emülsiyon bayatlamış olabilir.
ipek hanim cok tesekkur ederiz verdiginiz bu degerli bilgiler icin. Bir sorum olacakti: Eger su kesintisi olur ise, su dan baska bir yolla yazilari ortaya cikarmanin bir yolu varmi, biliyormusunuz? Tekrardan tesekkur ederim...
Yorum Gönder