30 Ekim 2010 Cumartesi

İngilizce-Türkçe Reklam Terimleri


above the line: pazarlama bütçesinin medyada yayınlanan reklamlara ait kısmıdır. Buna göre, satış promosyonu, doğrudan pazarlama POP malzemeleri gibi harcamalar''bellow-the-line'' olarak adlandırılır.

Adhesion: Bir programın, ilgili hedef kitle bazında izleyicilerinin, tüm izleyicilere oranı.
İlgili hedef kitle izleyicilerinin toplam izleyici sayısı içindeki oranı.

advertorial reklam/ tanıtıcı reklam: bir ürün, hizmet veya kuruluşun tanıtıldığı söz, görüntü ve müzik içeren tek bir reklamın canlı ve bant yayınlarda,programın bütünlüğü/gerçekleştiği mekan içinde anlaşmaya göre 60-90 saniye süreler dahilinde ekran üzerinde ''advertorial reklam'' ibaresiyle yayınlanması olarak ifade edilir. Anlaşılan süre dahilinde firma yetkilisinin veya görevlendireceği bir kişinin ürün/hizmetini detaylı tanıtması ve hakkında bilgi aktarması için belli bir senaryoya bağlı kalarak, ilgili program ortamında/ akışınında sunumunu yapması şeklinde gerçekleşir.

Affinity Index: Bir hedef kitlenin, analiz konusu programdaki izleyici yoğunluğunun, tüm kişiler içinde varolma yoğunluğuna oranı. programın bu hedef kitle tarafından özlellikle tercih edilip edilmediği saptanır.

Average Minute Rating: Dakika başına düşen ortalama izleyici oranı.

Banner: İnternet sayfalarında yer alan küçül, dikdörtgen çoğunlukla hareketli ve tıklanarak bir başka sayfaya ulaştıran reklamlar.

Bant reklam/Çerçeve reklam: Program yayını esnasında ekrandaki görüntü üzerine, programın bütünlüğünü bozmamak kaydıyla, tanıtımı yapılan ürün, hizmet veya kuruluşunun reklamının alt yazı geçmek, logosunu göstermek suretiyle yapılması.

Bellow the line: Pazarlama bütçesinin medyada yayınlanan reklamlara ait kısmı dışındaki harcamalar.

Bilbord: Açıkhava reklam panosu.

Clutter: Tv ve radyoda kısa bir sürede üst üste yayınlanan reklam, program tanıtımı, duyuruların toplamı. Kirlilik(reklamın etkinliğini azaltıcı etkisi nedeniyle olumsuz anlamda kullanılır.

Green Marketing: Çevreye daha az zararlı ürünlerin geliştirilmesi ve bunun direkt ya da dolaylı bir tüketici yararı olarak sunulması.

Heavy User: Bir markayı veya ürünü ortalamanın üstünde kullanan tüketiciler.

Insert: Bir süreli yayının içine katılmak üzere ayrı basılmış, yayınla birlikte citlenen veya araya sıkıştırılan dökümanlar.

Jingle: Reklamlarda çeşitli ses ve efektlerin uyaklı biçimde dizelenmesiyle oluşturulan basit müzikal yapı.

Konkur: Reklamverenin çeşitli reklam ajanslarına başvurarak bir reklam ajansı aradığını bildirmesi ve aralarında birini seçebilmesi için örnek kampanya hazırlamasını istemesi.

Lansman: Fransızca lansman sözü''tanıtma, ortaya çıkarma'' anlamına gelmektedir. Lansman sözü yerine dilimizde tanıtım karşılığı bulunmaktadır. Bir ürün / hizmet ya da firmanın belirlenmiş bir konumlandırma ile pazara sürülmesi durumunu, yani tanıtımı ifade eder.

Light User: Bir markayı veya ürünü ortalamanın çok altında kullanan tüketiciler.

Medium User: Bir markayı veya ürünü ortalama düzeyde kulanan tüketiciler.

Non-commercial Advertising: Ticari olmayan reklamlar. Toplumu veya bazı kesimleri belirli bir konu hakkında bilinçlendirmek üzere bir takım fikirleri kazandırmaya ya da toplumsal bir davranışı değiştirme amaçlı yapılan reklamlar.

Sanal Halı Serme: Futbol karşılaşması başlangıcında, devre arası ve sonunda saha görüntüsü yerine logo serme.

Sanal Reklam: Yayın sinyalini değiştiren elektronik görüntü sistemlerinin kullanılması yoluyla televizyondaki görüntüyü, gerçek mekanla bağlantılı olmayan, reklam yerleştirmesi olarak tanımlanır.

Teaser: Ürün ya da ürüticiyle ilgili bilgiyi vermeyerek merak uyandırması amaçlanan reklam türü.

Voice Over: Dış ses. Reklamda görülmeyen kişinin/sunucunun sesi.

Dead Line: Verilen Brifin teslim tarihi.

360 derece kampanya: Reklamın her türlüsü(basın,tv, gazete,dergi,internet vb...)

On Air: Kampanyanın yayınlanma tarihi.

Brain Storming: Beyin fortınası

Challenge: Değiştirbileceklerimiz, değiştiremeyeceklerimiz.

RTB(Reason to bellive): Neden insanlar?

Hiç yorum yok: